anne büyük boob basarak karım çok cilveliydi.
Merhaba. Ben Hakan, 38 yaşındayım.
Eşim Müşerref 34 yaşında ve kahverengi balıklı ve balıklı bir çocuğumuz var. Buna rağmen fiziği çok hoş.
Kendi başına verilen özgürlükle, karım her zaman
kendine güvenen bol giysiler giyer ve biraz da olsa teşhirciliği sever. Yırtmaçlı etekler, naylon
çoraplar ve jartiyerler tam bir settir. Bazen ben bile
yolda arkadan bak, o kıçına sokmam gerektiğini söylüyorum. Yapmam gerektiğini söylediğimde çapkın tarafımı anlamış olmalısın.
kıçına sok.
Evlenmeyeli 10 yıl oldu, bana bunu bir kez bile yaptırmadı. Meslektaşlarına çok yakın olmaları da mümkündü
çünkü kamu sektöründe çalışıyorlardı. Genellikle despotik bir doğası vardır
sağa sola emir vermeyi sever. Evde, neredeyse benim hakkımda söz sahibi olacaktı.
Ona hayranlıkla bakıyorum ve ne derse onu yapıyorum. Karım olmasına rağmen, o
ne zaman seks yapacağımızı bile söyler. Tabii ki, sahte sendikalar yapar
beni hiç tatmin etmiyor. Kelimenin tam anlamıyla bir kere bile sikişmedik. Zaman geçtikçe işten neşeyle eve gelmeye başladı ki bu da evdeki soru işaretlerini artırmaya yetti.
aklım . Taviz vermeyen Müşerref
bu zamana kadar ciddiyeti, son bir aydır işten kendini çok neşeli hissediyordu ama bana karşı ilgisizliği evde de devam ediyordu. Muhtemel olduğunu düşünmemiştim, ama yine de içimdeki şeytanı takip et, gizlice işyerine git ve bir bak. beni dürttü. Karımın giydiği diz üstü etekler, dekolteli gömlekler, siyah veya ten rengi
Renkli çoraplar beni ne kadar azdırsa da işyerinden başka kim azdırıyordu acaba,
onları bilmemek beni mahvediyordu. Halkta çalışmama rağmen
servis bu takip işini zorlaştırdı, hala
aklımı buna ver. Her sabah evden birlikte çıkıyoruz, önce çocuğu kreşe bırakıyoruz,
sonra karımı işe bırakıyorum ve oradan işe gidiyorum. Yine bir sabah karım güzel giyindi, krem rengi bir vücudu vardı.
diz üstü etek, külotsuz ve krem rengi bir vücut . Kısa kızıl saçlarıyla bu şekilde işe gitmesi beni kızdırdı. Müşerref
İş yerinde durdum, iş yerime gittim, çocuğun hasta olduğunu ve ihtiyacı olduğunu söyledim
acı içinde hastaneye gitmek için hemen ayrıldım ve
karımın işyerine gittim. Çalıştığı ofise gittim, karım orada değildi. Oradaki insanlara nerede olduğunu sordum.
. Şefin birazdan geleceğini söylediler. 10 dakika sonra şefin kapısı
açıldı ve bir kahkaha attı. Çorapları soyulmuş ve çorapları ile beni karşısında görünce şok oldu
buruşuk
.
-Buradasın demek.. ne oldu, neden geldin,
-Çarşıda bir işim vardı, ben de uğrayıp bir fincan çay içeyim dedim.
– iyi iş çıkardın hayatım. Dedi ki, oturduk ve ikisi de beni konuşturuyordu ve
elbiselerini tamir ediyor. Bu sırada şefin kapısı açıldı, uzun boylu yakışıklı adam
Genç adamdan bin adam çıktı ve dikkatimi çeken şey adamın önündeki şişkinlikti,
tabiri caizse, bir sevimlinin sapı kadar zordu ve
pantolonunun dışından bile belli oluyordu. İşte o zaman şüphelerimin ne kadar doğru olduğu belli oldu
. Adam hem benden hem de sikinden daha gençti
göründüğü kadar büyüktü. Bize geldi.
– Merhaba, ben Cem. Hoş geldin, Müşerref’in karısısın.
– E.,. Evet. Duraklamamın nedeni, sanki karıma karşı içtenlikle konuşmasıydı.
Ben bir yabancıyım ve o Müşerref’in kocası. Oturduk ve çay içtik. Cem
her zaman karıma iltifat eder ve karım kahkahalarla karşılık verir. O
çok samimi bir ortamdı. Bir yandan bu samimiyete kızıyorum.
Bir yandan konuşmaya göstermeden katılıyordum. Bu arada, yapmamak imkansızdı
karımın karşısında oturan Cem Bey’e karımın verdiği serbest vuruşları görün,
çünkü Cem’in gözleri
bana ve eşimin masasının altına bakıyor. Masanın altında ne tür bir görüntü olduğunu merak ediyorum, öfkemi
tahrik olmama engel olamadı. Her neyse dedim. İzin istedim ve kalktım ve
iş yerime gittim. Yapılacak en bariz şey bundan zevk almaktı ve
karımın ihanetini kendi gözlerimle görün ve hatta fotoğrafını çekin veya üstlenin
kamera. O günden sonra işyerimden şu ya da bu nedenle izin alıyordum
ben de eşimle Cem Bey’i takip etmeye çalışıyordum ama
İkisinin işyerinden yalnız ayrıldığını asla göremedim. Yalnız mı?
Düşünüyordum da, bu onun iftirasıydı, benim düşüncem
sadece bir iş ilişkisi olabilir mi? Ne yapacağımı bilemedim, ikisi de açılmadı.
Bir süre sonra eşim hafta sonu meslektaşları ile pikniğe gideceklerini söyledi,
istersen ben de gelebilirim. İlk başta tamam dedim
ama sonra „istersen benimle gel“ dediğinde bana öyle geliyordu ki yapmamamı söylüyordu.
gelmek. Evet, beklediğim gün geldi, bu sefer kesin olan bir şey olacaktı.
– Hayır canım, o gün işte uğraşmam gereken şeyler olduğunu düşünüyordum.
, sen git ve eğlen. Yüzünde yalancı suratsız bir ifade olduğunu söyledim. Dedi ki: “
Peki, ne yapmalıyız? Ve o gün geldi
sabah erkenden kalktık Müşerref hazırlanmaya başladı.
diz altı çiçekli eteğin devamı olarak üstü parçalı bir elbise giydi
kolsuz ve yine dekolteli bir elbise, spor ayakkabıydı
çorap yok, pürüzsüz bacaklar, beyaz tanga gerçek bir içkiydi. Çıkışta, çocuk
uyudu ve talimatları verdi.
– Canım, çocuk uyandığında kahvaltısını yap ve sonra yürüyüşe çık
hayatım.
– Elbette tatlım, endişelenme.
Bu sırada araba kornası duyuldu, karım heyecanla dedi, işte geldiler,
pencereye koştu, el salladı ve yanağımdan bir öpücükle ayrıldı.
Pencereden baktım. İnsanlarla dolu bir minibüs vardı, iş arkadaşları ve eşleri yola çıktı
. Hedefleri şehir dışında dağlık ve ormanlık bir yerdi.
Çocuğumuz uyandı, kahvaltısını yaptım ve onu giydirdikten sonra,
Onu doğrudan kayınvalideme götürdüm. Bu arada, neredeyse 2 saat geçti ve
İçime sığamadım, kameramı çektim ve doğruca gittikleri yere gittim
. Piknik yaptıkları yere yaklaştığımda arabadan indim ve
minibüsü yürüyerek aramaya başladı. Bir süre sonra
Minibüsü ve eşimin meslektaşlarını buldum. Arazi ormanlık ve kayalık olduğu için
takip etmesi kolaydı. Herkes sohbete dalmıştı, bayanlar barbekü yapıyordu, erkekler
sohbet ediyordum ve karım hem işe yardım ediyordu hem de alıyordu
cem’e iyi bak. Fark ettiğim şey, karımın başkaları tarafından fark edilmeden bacaklarını Cem’e açmasıydı
ve adamın kocaman gözleri vardı.
oluyordu. Yemekler yenildi, içecekler içildi ve
tabii ki, karısını götüren kişi yürüyüşe çıktı. Eşim ve Cem Bey de dağılma fırsatını yakaladılar ve aralarında mesafe bırakarak etrafa doğru bakarak yavaş yavaş ortadan kayboldular.
herkesin karşı tarafındaki kayalar. Evet, beklediğim andı, bu tahminler boşuna değildi. Ama bir sorun vardı, karşı taraftaydım ve oraya ulaşmak biraz çaba gerektirecekti, bir süre sonra kameramla gittikleri yöne ulaştım, ses yoktu, insan yoktu, kayalar ve az ağaç vardı. 20-25 metre içeride eşimin Müşerref’in eteğinin uçurumun kenarından asılı olduğunu gördüm. Sessizce onları çapraz olarak görebileceğim bir yere geçtim
Nefes bile almıyordum, kameramı açtım ve evet, yanılmıyordum
düşüncelerim. Kocam Müşerref Cem onun önüne eğildi, hevesle
büyük ve kalın aletini yalamak, adamı yapmak
ağzında horoz dansı. Öfkem neredeyse bitmek üzereydi ve sikim kazığa dönüşmeye başlamıştı
. Çok güzel bir manzaraydı.
Adamın horozunu ağzının derinliklerinde kaybediyordu, tekrar çıkarıyordu ve
taşaklarına kadar yalıyordu ve bundan çok zevk alıyordu. Cem Bey, üzerinde
diğer eliyle gözlerini kapatıp Müşerref’in saçını iki eliyle tutup ağzını sikine bastırdı
. Bir süre sonra Müşerref ayağa kalktı, ellerini kayanın üzerine eğdi,
kalçalarını hafifçe Cem Bey’e doğru uzattı ve gözlerini sallamaya başladı.
Cem’e bilinçsizce bakıyor, adeta bakışlarıyla onu sikmeye davet ediyordu
. Pantolonunu indirmeden, Cem ısladı
dışarıda olan sikinin başı karımın eteğini beline doladı, tangasını topladı
kalçalarına, birkaç amcık için ovuşturdu ve sonra aniden soktu. Karım
„Ohhhhhhhh, çok iyi, devam et sevgilim Ahhhhhh“ diyerek adamı kışkırtıyordu.
.
Cem ise Müşerref’in bir eliyle belini, diğer eliyle midesine sıkıştırdığı göğüslerini yoğuruyordu.
Zaten karımın en çok sevdiği pozisyondaydı. Uzunca bir süre böyle sikişmeye devam ettiler. Sonra geleceğim.
adam.
Aklını kaçırdı ve spermini dizlerinin üzerinde duran karımın ağzına dökmeye başladı. Zaten uçtum ne
pantolonlar kaldı, ne batmadı, ne kilo, her yerim kirliydi. Sonra Onlar
ayağa kalktı, kıyafetlerini düzeltti ve arkadaşlarıyla birlikte yürüdü.
aralarında bir mesafe var.